Hayatta kalma korku türünün karanlık köklerinden filizlenen Post Trauma, uzun süredir bekleyen korku tutkunları için sonunda piyasaya çıktı. Steam’de erişime açılan oyun, gecikmeli de olsa oyuncuları karanlık bir kabusun tam ortasına bırakıyor. Silent Hill gibi kült yapımlardan esinlenen atmosferiyle dikkat çeken yapım, rahatsız edici düzeyde tedirgin edici dünyasıyla korkunun sınırlarını zorlamaya kararlı.
Gerçeklikten Uzak, Kabusa Yakın: Post Trauma
Oyunun merkezinde, akıl sağlığıyla gerçeklik arasında sıkışmış bir adam olan Roman var. Togo Igawa’nın seslendirmesiyle hayat bulan bu tren kondüktörü, korkunç bir panik atağın ardından kendini tanınmaz bir boyutta bulur. Bu bilinmeyen yerde, bir yandan grotesk yaratıklarla karşılaşırken bir yandan da zihninin en derinlerine gömülü gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır. Oyunun her bir karesi, oyuncuya “Savaşacak mısın yoksa kaçacak mısın?” sorusunu sürekli sorduruyor.
Post Trauma, klasik korku oyunlarına saygı duruşu niteliğinde sabit kamera açıları kullanıyor. Ancak bu kez grafiksel motor olarak Unreal Engine 5 tercih edilmiş. Kamera açılarındaki bu sabit yapı, oyuncunun psikolojisiyle oynayan bilinçli bir tercih. Oyuncu, bir köşeyi döndüğünde neyle karşılaşacağını asla tam olarak bilemiyor. Gerilim, sadece içeriklerle değil, oyuncunun kontrol ettiği bakış açısıyla da sağlanıyor.
Oyunun sunduğu en önemli özgürlüklerden biri de yaklaşım tarzı. Bazı bölümlerde, elinizdeki silahlarla yaratıklara karşı durabilirken, bazı anlarda kaçmanın en iyi -ve tek- seçenek olduğunu fark ediyorsunuz. Bu dengesizlik, oyuncuyu sürekli tetikte tutuyor. Yaratık tasarımları da oldukça rahatsız edici ve yaratıcı. Silent Hill hayranlarının hemen tanıyacağı, “bedensel deformasyon” temalı yaratıklar bulunuyor.
Post Trauma, şu anda PS5, Xbox Series ve PC için Steam üzerinden satışta.
